kam-rin-taos-nera Bölüm 1
Reksar- hadi uyan fazla vaktimiz yok
Ela yerde sırtüstü uzanıyordu. Yavaşça gözlerini açtı ve eliyle başını tuttu.
Ela- neredeyim ben?
Reksar- Biz de sana tam da bu soruyu soracaktık :)
Ela- he?
Lilade- Kızla dalga geçme Reksar
Reksar- Dalga geçmiyorum sadece şansımı denemek istedim.
Ela ayağa kalkmaya çalıştı ama başaramadı
Ugreh- Hiçbir şey hatırlamıyorsun değil mi?
Ela- Evet
Ugreh sağ yumruğunu sıktı.
Fernis- Kaç dakikamız kaldı?
Reksar- yaklaşık 3 dakika.
Lilade
Ela'nın yanına gitti ve eğilerek elini uzattı Ela da elini uzattı.
Lilade Ela'nın elinden tutup kalkmasına yardım ederken
Lilade-
Merhaba benim adım Lilade sen de kendine bir isim bulmalısın ama şimdi
bunu düşünme çünkü biran önce buradan gitmemiz gerek. gücünü
toplamalısın.
Fernis-
ben sağ üst köşedekileri halledicem Reksar sen de sol üst köşedekilerin
icabına bak. Fernis Ela'ya bakarak -Lilade ufaklığa yardım ederken
Ugreh ikisini korur.
Lilade- başlamak üzere değil mi?
Fernis- hah
Ela - Lilade, başlamak üzere olan nedir?
Lilade-
anlatmak için vaktim yok. Sen sadece ben söylediğimde benimle birlikte
ileri doğru hızla koşmaya başla ve ben her ne yaparsam benim
yaptıklarımı yapabildiğince taklit etmeye çalış.
Ela- tamam.
Reksar- ah Lilade her zamanki gibi çok yardım seversin sence de öyle değil mi Fernis?
Fernis düzeneğe konsantre olmuştu.
Fernis- hazır ol Reksar
Ela
etrafına bakındı. dikdörtgenimsi büyük bir binanın içinde havada asılı
duran kutular, kutuların içinde gerilmiş yaylarla duran çubuklar
çubukların fırlamasını engelleyen ve aynı zamanda kutuları çevreleyen
gümüş saydam küreler ve kürelerin üzerinde titreşen elektrik akımları
görüyordu. bir anda Reksar sağ duvara Fernis de sol duvara ve oradan da
zıt köşedeki kürelere doğru zıpladılar. her köşede üç tane kutu vardı ve
kutuları çevreleyen gümüş bir küre vardı. kürelerden yüksek gerilimli
elektrik akımı geçiyordu küreler açılmaya başladı.
Ugreh iki elini ileri doğru uzattı ve ileri doğru koşmaya başladı arkasından Lilade hareketlendi.
Lilade- hadi koş!
Fernis
havadayken kollarını iki yana doğru açtı ve birden sırtından kollarına
kadar büyük bembeyaz kanatlar çıktı kanat çırparak yükselmeye devam
etti.
Ela Fernis'in kanatlarına hayranlıkla baktı ve wow dedi.
Reksar
sağ duvardan sol köşedeki gümüş kürenin önüne kadar zıpladı kürenin
önünden geçerken kürenin açıklığından içine baktı kutuları gördü ve
yüksek sesle 3 tane diye bağırdı.
Fernis- bu iyi haber.
Reksar hayretle Fernis'e baktı ve
Reksar- dalga geçiyor olmalısın.
ön
ve arka taraftaki duvarların alt kısmı patladı ve her iki açıklıktan
içeri doğru yaklaşık ikişer metrelik demir biçerdöverler hızla hareket
etmeye başladı. Ugreh'in attığı her adımda yer titriyordu ve Ugreh'in
ellerinin önünde yarım küre şeklinde mor ışık saçan bir kalkan oluştu.
Ugreh'in arkasından Lilade ve onun peşinden de Ela koşuyordu. Sağ
ve sol duvarların en alt kısımlarından yaklaşık 3metre uzunluğunda ve
bir metre yüksekliğindeki taş bloklar fırladı Lilade zıpladı hemen
ardından Ela da zıpladı ve taş blokların çarpmasından kurtuldular Ugreh
ise oldukça ilerlemişti koştukları zeminin sağ ve sol tarafından taş
blokların fırladıkları açıklıktan içeri doğru sular fışkırmaya başladı.
Ugreh'in kalkanı önlerindeki biçerdövere çarptı. Demir biçerdöver
kalkana çarpınca yamuldu ve geldiği yöne doğru savruldu. zeminden
fışkıran sular Ugreh, Lilade ve Ela'nın ayaklarını ıslatmaya başladı.
Fernis sağ gümüş kürenin önüne geldiğinde kürenin içindeki kutulardan
yaklaşık yarım metrelik üç tane demir çubuk fırladı ve Fernis'in
kanatlarına saplandı. Aynı anda soldaki kürenin içinden de 3 tane çubuk
fırladı Reksar çubuklardan ikisini elleriyle havada yakaladı ama
üçüncüyü kaçırdı. Fernis'in kanatlarından kanlar akmaya başladı. Ela
kafasını kaldırıp bir anlığına Fernis'e baktı ve üzülerek olamaz dedi.
Ugreh önlerinde duran duvarda biçerdöverin açtığı açıklıktan içeri
girdi ve gözden kayboldu. Reksar duvardan zıplayarak kaçırdığı çubuğun
peşinden gitti. Çubuk arka duvarın sağlam kısmına çarpıp geri sekti ve
ıslak zemine düşmek üzereyken Reksar çubuğu sağ eliyle yakaladı ve sırt
üstü ıslak zemine düştü çubukları tuttuğu kolunu suya temas etmeyecek
şekilde muhafaza etmeyi başarmıştı. Diğer eliyle alnını sildi. Hızla
nefes alıp veriyordu.
Reksar- ah, bu seferki çok yakındı.
Reksar uzandığı yerden kafasını kaldırdı ve Fernis'in düşmekte olduğunu gördü.
Reksar- olamaz.
Reksar
doğruldu ve Fernis'i düşmeden yakalamak için koşmaya başladı. Lilade ve
Ela, Ugreh'in kaybolduğu açıklığa iyice yaklaştı. Arkadaki biçerdöver
odanın ortasındaki taşbloklara çarpıp durdu.
Lilade - Ela sen önden git ben Fernis'e yardım edip geleceğim.
Ela bir an tereddüt etti ve Lilade'nin dediği gibi açıklığa girdi ve gözden kayboldu.
Lilade- Fernis dayan!
Fernis
suya düşmemek için kanat da çırpamıyordu çünkü eğer kanat çırpacak olsa
kanatlarındaki çubuklar suya düşebilir ve aldığı yaralar açılabilir
veya kanatları tamamen yırtılabilirdi.
Fernis- Reksar çabuk ol!
Reksar tüm gücüyle koşuyordu aralarında yaklaşık 5 metre kalmıştı
Reksar dişlerini sıkarak kısık sesle -ahh keşke biraz daha yüksekte olsaydın.
diğer taraftan Lilade de Fernis'i yakalamak için koşuyordu ama çok uzaktaydı.
Fernis
sağ eliyle sol kanadına saplanan bir çubuğu çıkarmak için hamle yaptı
sağ kanadındaki demir çubuklardan birisi kaydı ve aşağıya düştü. Demir
çubuk tam Fernis'in ayak hizasındayken
Fernis- Lilade yakala!
Fernis çubuğa havada tekme attı ve çubuğu Lilade ye doğru fırlattı.
Reksar
biçerdöverin ön kısmındaki demire bastı ve fişek gibi Fernis'e doğru
zıpladı. Fernis sol ve sağ kanatlarındaki çubukları elleriyle çıkardı.
Lilade Fernis'in attığı çubuğu zarzor yakalayabildi.
Reksar Fernis'i suya düşmeden yakaladı ve onu omuzuna alarak çıkışa doğru yürümeye başladı.
Fernis - Hey Reksar neremden tuttuğuna dikkat et.
Reksar soluk soluğa kaldığı için cevap veremedi.
Lilade - kıkırdadı
Fernis Lilade'nin kıkırdayışnı gördü ve Lilade'ye bakarak
Fernis - hiç komik değil.
Lilade, Reksar ve Fernis aynı açıklıktan çıktılar ve gözden kayboldular.